DGenel anlamda dokuma kelimesi kolon, tezgah, direk kullanarak dokunan pek çok türü kapsamasına, 'çarpana dokumalar, kirkitli dokumalar, mekikli, mekiksiz dokumalar' vb. gibi sınıflamalarla ele alınmasına rağmen, dokumacılık terimi giderek elle, mekikli tezgahlarda dokunan kumaş, peşkir, peştamal, baş örtüsü, sofra bezi yada kalın yaygı, örtü biçimindeki tekstil ürünleri için kullanılır biçime dönüşmüştür. Mekikli dokumalar, çeşitli tezgahlarda, elde bükülmüş ipliklerle, elle dokunan, önceleri bazı yörelerde 'bez' olarak isimlendirilen 'ince kumaş türü dokumalar' ve bazı yörelerde 'savan, çul' vb. olarak isimlendirilen 'kalın yaygı türü dokumalar' şeklinde iki ana başlık altında gruplanmaktadır. İnce ve kalın dokumaların her ikisi de 'tek renkli' (monokrom) ve 'birden fazla renkli' (polikrom) dokumalar olarak iki ana grup kapsamında ele alınmaktadır. Aynı yada farklı kalınlıkta ve türde ipliklerle dokunan tek renkli dokumaların 'düz, dökmeli, haneli, yollu' gibi isimlerle bilinen süslemeli çeşitleri vardır. Bu düz yüzeyli dokumalar dışında yüzeyi yer yer kıvrık, düz olmayan dokumalar 'bürümcük, pembezar, sarı kıvrak, melez' vb. isimlerle bilinirler. Tek renkli ince dokumalar; Kullanılan malzeme (iplik bileşimleri) göz önüne alınarak gruplandırılırsa. Rize; kendir ipi ve pamuk iplik bileşimli, 'melez' adı verilen dokuması ile Konya ve Çorum-Kargı; 'gıvratma' olarak isimlendirilen pamuklu göynek dokumalarıyla, Kastamonu; keten iplik ve pamuk iplik karışımıyla dokunan 'sarı kıvrak' isimli, bir tür yollu dokumalarıyla, Ödemiş; pamuk ipek bileşimli dokumalarıyla ve 'pembezar'larıyla, Muğla-Üzümlü; yün ve pamuklu iplik bileşimleriyle dokunan 'gastar' dokumalarıyla ünlüdür. Karadeniz-Ayancık, Ereğli 'Elpek bezi'yle ve düz keten dokumalarıyla Çaycuma- Pelemek; 'çözme' beziyle Denizli Tavas; 'Nikfer bezi'yle İzmir, beledi dokumaları ile Bursa ile Alanya; ipek Antakya ve Muğla-Yeşilyurt; ham ipek olarak isimlendirilen ipek dokumalarıyla tanınmaktadır. Ünlü merkezlerden biri olan Rize nin eski bezleri ve 'makaslı keşan' denilen dokumaları günümüzde dokunmamaktadır. Benzer bir olgu Giresun Şebinkarahisar 'tamzara' dokumaları için de geçerlidir. Yünlüler; Hadim ve Gündoğmuş'un 'depme' olarak adlandırılan çulhalıkta yünden dokunduktan sonra çeşitli işlemlerle keçeleştirilen dokumaları, Tosya, tiftikten dokunan iç ve dış kuşakları, Şırnak, keçi yünü ile yapılan 'şal şapik' adı verilen ve hareli yün ipeği olarakta isimlendirilen dokumalarıyla bilinmektedir. (Bkz. Şal Şapik Sunum) Çok renkli dokumalar; Birden fazla renkli iplik kullanılarak hazırlanan çok renkli dokumaların yollu ( kutnu, kırkparmak, meydani vb) yada kareli (haneli vb) çeşitlemeleri vardır. Genişlikleri genellikle 30-45 cm olan bu dokumalar başörtüsü, sargı, bürgü, peştamal gibi giyim eşyası dikmek için dokunmuş olmalarının dışında evde kullanmak üzere çarşaf, peşkir, örtü gibi ev eşyası olarakta kullanılırlar. Yollu ve kareli dokumalar ; Gaziantep; ön yüzünde atlas görüntüsü veren pamuklu yada pamuklu ipek bileşimli 'kutnu' türü kumaş dokumalarıyla Karadeniz; 'makaslı keşan' peştemallarıyla Denizli; 'Buldan bezleri' ile Urfa; 'culha' bez dokumaları Hadim; sofra bezleri Karaisalı-Aktaş köyü; çarşaflık bezleriyle Tarsus, Adana, Karaisalı, halk arasında tırlık olarak adlandırılan, kalın pamuk ipliklerle dokunan 'savan' dokumasıyla Adana, 'yollu peşkir'leri ile, Karadeniz Ereğlisi ve Bursa iki kenarı bezemeli 'peşkir'leriyle önemli merkezlerdir. Başörtü, sargı, kuşak, peştemal; Göynük-Taraklı, Boyabat, Eflani, işleme izlenimi veren, 'çember' denilen kare örtüleriyle, Hadim; 'bürgü' adı verilen dikdörtgen biçimli pamukla dokunmuş kareli dolamalarıyla, Şanlıurfa; 'yaşmak' denilen başbağlarıyla Rize, Trabzon, çizgili, kareli dokunmuş 'futa' adıyla tanınan peştemallarıyla, İskefiye köylerinde dokunan halk arasında 'çubuklu' olarak adlandırılan, çizgili peştemallarıyla, Beypazarı; 'Bürgü' olarak bilinen ipekli baş dolamalarıyla, Erzurum, Artvin, Erzincan ve Bayburt; ihram (ehram) adıyla bilinen yünden dokunmuş sargılarıyla , Alanya, ipekten dokunmuş çizgili, özellikle 'dede şalı' olarak isimlendirilen ipek şal ve kuşaklarıyla ünlüdür. Aba dokumacılığı; Gaziantep ve Urfa da 'Aba' , sandıklı, kurbağalı adı verilen motiflerle dokunur. Kalın yün dokumalar; Tokat'ta 'mahat', Amasya'da 'tahtalçul' olarak isimlendirilen, sedir, minder yada yatak örtüsü yapılan döşemelik dokumalarıyla ünlüdür. Kıldan yapılan ürünler; Siirt ve Bitlis özellikle saf tiftikten yapılan battaniyelerle ünlüdür. (Bkz. Siirt Battaniyeleri) Yukarıda bahsi geçen dokumaların çoğu geleneksel kullanım amaçları dışında farklı kullanım alanlarına yönelmiştir. Örneğin Ege Bölgesinde Yeşilyurt, Üzümlü, Buldan, Beledi dokumaları.. Günümüze çok az sayıda ulaşan 'gürün şalları' dokumasının bitmiş olması kültürel açıdan büyük bir kayıptır. 
Beledi Dokumalar:
Günümüzde sadece İzmir in Tire ilçesinde üretilen beledi dokumaları, 15.yy. dan sonra Konya’da ‘’veledi’’, Bursa ve Manisa’da ‘’beledi’’ adıyla üretildiği diğer bölgelerde de ‘karaoğlan dimisi’ olarak adlandırıldığı bilinmektedir. Beledi dokuması ipek ve pamuğun kullanıldığı çift katlı bir dokumadır. Kumaşın iki yüzü desenler tarafından birbirine bağlanır. Bu dokumanın en önemli özelliği, sağlamlığı ve kullanılan tezgahın yapısıdır. Beledi dokuma tezgahı 3m yükseklikte ve 3m uzunluğundadır. Beledi dokumaları genellikle geometrik bir düzen içinde bitkisel motiflerden rozet, gülbezek, geçmeler, örmeler ve kufi yazılarla süslenmiş bordürler ve çerçevelerden oluşur. Başlıca motifler ‘bademli’, ‘kutulu’, ‘celepiş’, ‘tireiş’, ‘aynalı’ ve ‘yıldızlı’dır. Genelde beledi dokumalarda yüzey düzenlemesi iki şekilde görülür. Bunlardan ilki, bir motifin yan yana ya da üst üste sürekli tekrarlanmasıyla oluşan yüzey düzenlemesidir ve perdelik, döşemelik, yatak örtüsü, yorgan yüzü olarak kullanılır. Diğer yüzey düzenlemesi, sınırlı yüzey içinde özel şekillerde bir ya da birkaç motifin birlikte kullanıldığı yüzey düzenlemeleridir. Beledi dokumaları çift katlı ve bazılarıda çift yüzlü dokumalardır. Tek yüzlü olan dokumaların arkası beyazdır. Bu dokumalarda genellikle kullanılan renkler kırmızı, mavi, yeşil, siyah, bej, altın sarısı, mor ve beyazdır. Dokumanın zeminine koyu renkler, motiflerde ise açık renkler yer alır. Günümüzde beledi dokuması sadece Tire’de yapılır. 
Buldan Dokuması:
Denizli’ye bağlı olan Buldan, piyasadaki ihtiyaca en çok karşılık veren dokuma merkezidir. Halkın büyük bölümünün dokuma yaptığı Buldan ilçesinde az sayıda el tezgahı bulunur. 1910 lu yıllarda kamçılı tezgahta üretime başlanan Buldan da 1951 yılından itibaren motorlu tezgahlar kullanılmaya başlanmıştır. Hammadde olarak pamuk ipliği, az da olsa ipek, suni ipek (floş), son zamanlarda da polyester ve orlon iplik kullanılır. Buldan dokuma çeşitleri ‘peştamal’, ‘üstlük’, ‘sofralık’, ‘çarşaf’, ‘mendil’ ve ‘masa örtüsü’dür. 
- Üstlük dokuması; kadınların günlük yaşamlarında önemli yer tutar. Yalnızca başa bağlanmayıp bele de bağlanabilen üstlükler işlemeli, işlemesiz, desenli, desensiz olarak çeşitli şekillerde kare biçiminde ekose dokumalardır. Dokumada kullanılan örgü "bezayağı"dır.
- Çarşaf dokuması; parça ve metre işi olarak iki şekilde dokunur. Buldan’da parça işi olan çarşaflar saçaklı ve geleneksel şekilde dokunurken, metre çarşaflar daha az dokunur. Pamuk ipliğiyle dokunan çarşaflarda kalite yüksek olup, floş yalnızca atkılarda kullanılır. Ancak hem atkısında hem de çözgüsünde bazılarınında sadece atkısında polyester iplik kullanılan dokumalarda ise kalite düşüktür.
- Mendil dokuması; 50x50 cm yada 70x70 cm boyutlarında çoğunlukla el tezgahlarında dokunmasına karşı son yıllarda bazı motorlu tezgahlarda da üretilir. İpek, pamuk, keten mendiller dokunur ve bunlara da ‘peşkir’ denilir. Tamamen pamuk iplikle dokunan mendillere ise günümüzde ‘yağlık’ adı verilir.
- Masa örtüsü; "bezayağı" örgü tekniğinde dokunup üzerinde ipek ya da sim ile desen işlenir. Dokumalardaki işlemeler, eskiden elde ve kasnakta yapılırken, günümüzde makinelerde yapılmaktadır. 
Çember Dokuma:
Boyabat Anadolu’nun hemen her yöresinde, tezgah sayısı giderek azalıyor da olsa sürdürüldüğü bilinen ve yörelerine özgü karakter taşıyan el dokuması kumaşların üretildiği merkezlerden biri Sinop'un Boyabat ilçesidir. Bu yörede ihtiyaç, gelenek, görenek ve alışkanlıklar doğrultusunda şekil almış ve süre gelmiş olan dokumacılık sanatı, günümüzde ‘çember dokumacılığı’ olarak sürdürülmeye çalışılmaktadır. Çember, kenarları bordo renkli şeritlerle çevreli, ortası renkli ipliklerle oluşturulmuş motiflerle bezeli, yaklaşık 1 m2 büyüklüğünde pamuklu, ince bir dokumadır. Yöre kadınlarının baş örtüsü olarak kullandıkları çember, ilçenin kültürünü yaşatma çalışmaları ile günün şartlarına uyarlanmıştır. Çember dokumalarında uygulanan dokuma örgüsü "bezayağı"dır. Dokuma yüzeyinde görülen motifler farklı renk ve kalınlıktaki ilave atkı ipliklerinin çözgü iplikleri ile yine bezayağı bağlantı kurması suretiyle dokumanın arka yüzünde oluşturulmaktadır. Çember dokumalar bu özelliği ile ‘ekstra atkılı motifli kumaşlar’ın özelliğini taşımaktadır. Boyabat çemberinde zemin, atkı ve desen atkı sırası 2:2 düzenindedir. Desen atkıları arasında sıkışan ince zemin atkısı hemen hemen kaybolmakta böylece motif bütünlüğü sağlanabilmektedir. Zincir motifleri gibi basamaklardan oluşan motiflerde ise desen atkı sıraları arasında geçiş yapan zemin atkı sırası sayısı sekize kadar çıkabilmektedir. Zincir motiflerinde, motiften motife geçişler çözgü doğrultusunda kısa atlamalar şeklinde gerçekleştirilirken, aralıklarla tekrarlanan serpme motiflerde, motif bitiminde iplik kopartılmaktadır. Kısa aralıklarla ve yoğun olarak yer alan motiflerin dokuma yüzeyinde eşit büyüklükte ve aralıkta tekrarı, çözgü iplikleri tek tek sayılarak sağlanmaktadır. Boyabat çemberlerinde görülen bu bu motif oluşturma tekniği Anadolu’nun çeşitli yörelerinde örtü ve peşkirlerde oldukça yoğun olarak kullanılmıştır.
Culha Dokuması:
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Şanlıurfa’da culha dokuması, culhalık adı verilen tezgahlarda pamuk iplik ve suni ipek iplikle (yöresel adı floş), genelde bezayağı tekniğinde (nadiren dimi örgü tekniğinde) dokunur. Bu dokumaların atkısında ve çözgüsünde çoğunlukla pamuk ipliği kullanılırken, dokumaların üzerine yapılan işlemelerde ise suni ipek iplik kullanılır. Yörede dört çeşit culha dokuması yapılır. Bunlar ‘abahk’, ‘yaşmak’, ‘vala’ ve ‘yerli bez’ dir. 
- Abahk Dokuması; Aba olarak bildiğimiz kalın ve yünlü kumaşın yörede bilinen adıdır. Yörede erkeklerin kıyafetlerinin üzerine giydikleri, palto türü, giysi amaçlı kullanım için dokunur. 
- Yaşmak Dokuması; Pamuk ve ipek iplikten, bazayağı veya dimi örgülerle dokunan, erkek ve kadınların başlarına örttükleri örtüdür. Desenli olanların önemli bir özelliği dokuma işleminden sonra desenlerin ipek iplikle zemin üzerine işlenmesidir. Vala Dokuması; Kadınların kullandıkları ipek baş örtüsünün adıdır. Kırmızı vala dokumalar gelinlerde duvak olarak yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Yerli Bez Dokuması; Çözgü boyunca aynı desenin tekrarlandığı, genellikle beyaz renkte yün, pamuk, ipek iplikle dokunan ve giyimde kullanılan bir kumaştır. İpeğin cinsine, kalitesine, dokumanın örgüsüne, sertliğine ve yumuşaklığına göre (amerikan bezi, yelken bezi, tülbent ve patiska) çeşitleri vardır. Yörede ayrıca çeşitli şallar , kuşaklar, kilimler, 'çul' denilen yolluklar ve 'margizet' denilen erkek başörtüleri de dokunmaktadır. Günümüzde bu dokuma çeşitleri içinde daha çok 125x125 cm boyutunda olan ‘yaşmak dokuması’ üretilir bunun nedeni de geleneksel anlamda hala kullanımının günümüzde de sürmesidir. Diğer dokumalar ise sipariş üzerine üretilir. 
Elpek Bezi Dokuması:
Karadeniz Ereğlisi Keten dokumalar kategorisinde yer alır. Antik çağlarda ketenden üretilen yelken bezi ve dokumalarıyla ünlenen Karadeniz Ereğlisi’ nde nem oranı diğer yörelere göre çok yüksektir. Bu nedenle, insan vucudunu neme karşı koruduğu bilinen ketenden elde edilen 'elpek bezi' bölgede yüzyıllardır kullanılmıştır. Halk kendi ürettiği keteni iplik haline getirmiş atkı veçözgü dahil dokumada keten iplik kullanmıştır. Karadeniz Ereğlisi’ nde köylünün geçim kaynağı ve giyim malzemesi olan keten ve elpek dokuma ürünleri, 1900 lü yıllardan itibaren katen tarımı ile birlikte kaybolma sürecine girmiş ve yüzyılın ortalarında tamamen terk edilmiştir. 1995 yılından sonra yeniden canlanmaya başlamıştır. Elpek bezleri, 'düz' ve 'ajurlu' olmak üzere iki türlü dokunmaktadır. Çözgü ipi olarak pamuk, atkı ipleri olarak, keten, kenevir, pamuk gibi doğal renkli her tür iplik kullanılmaktadır.
Gılamık Dokuması:
Antalya Gılamık, Antalya Ormana beldesinde koza ipeği anlamında kullanılmaktadır. Gılamık dokumalarında basit yapılı kumaş grubundan bitkisel ve hayvansal liflerden yapılan iplikler (pamuk ve ipek) kullanılır. Önceleri sadece giyim amaçlı kullanılan bu dokuma örneği günümüz moda, beğeni ve ihtiyaçlar doğrultusunda iç mekanlarda kullanılmaktadır. (sehpa, masa ve yatak örtüsü) Ormana’da 'düzen' adı verilen tezgahlarda 40 – 45 cm genişliğinde bezayağı tekniğinde dokunan bu ipek dokumalarda ipek, pamuk, renkli iplik ve sim kullanılır. Eski örnekleri natürel beyaz olan dokumanın günümüz örneklerinde renk ve sim kullanılmaktadır.  
İhram Dokumalar:
İhram, Erzurum ve Bayburt yöresinde dokunan, yöre kadınlarının örtünmek için kullandığı, yöresel özellik taşıyan bir dokumadır. İhram, 2 pedal 4 çerçeve ile çalışan "çukur ve yüksek tezgahlarda", yün iplik kullanılarak bezayağı örgü tekniğinde dokunur. İhramlarda , özellikle zeminde, koyun yününün doğal rengi olan beyaz, kahverengi, siyah ve mor renk kullanılırken, motiflerde ise en çok beyaz, siyah, lacivert ve yeşil renk kullanılır. Dokumalar, kompozisyon özelliklerine göre iki gruba ayrılır. 
- Düz ihramlar; bezayağı örgüsüyle dokunurken, çiçekli ihramlar; bezayağı zemin örgüsünün arasına ‘çiçek’ denilen motiflerin dokunması ile oluşur. Çiçekli ihramların 'serpme çiçekli', 'yollu' (sulu) ve 'kaplama' olmak üzere 3 ayrı süsleme özelliği vardır. 
- Serpme çiçekli ihramlar; Motifler belirli bir düzen içinde eşit aralıklarla bütün yüzeye serpiştirilmiştir. Bu ihramlarda kullanılan motifler küçüktür. 
- Yollu (sulu) İhramlar; Motifler atkı doğrultusunda düzgün sıralar halindedir. Bu ihramlarda kullanılan motifler daha büyüktür. Yollu ihramlar en fazla beğenilen ihramlardır. 
- Kaplama ihramlar; Zemin tamamen parçalara bölünür ve bu bölümlerde oldukça küçük motifler kullanılır. Zeminin fazla parçalanmasından dolayı, gerek motiflerde gerekse zeminde açık renk iplikler tercih edilir. 
İhram dokumalarının boyutları 85x240 cm dir. Standart genişlikte dokunan iki ihram parçası eninden yan yana getirilip ortasından dikilerek dış giyimde de kullanılır. Yörede özellikle ihram dokumalarının ince olanı makbuldür. Dokuma sırasında ipliğin inceliğinden dolayı gerçekleşen kopmalarda kullanılan düğüm türüne yörede 'bardos' denir ve hiçbir şekilde dokuma yüzeyinden görünmez. Eskiden çeyizlik olarak dokunan ve dış giyim olarak kullanılan ihram dokuması, günümüzde yatak- masa örtüsü, yastık- minder yüzü gibi ev tekstlinde ve etek, ceket, yelek gibi giyimde de kullanılır. 
KUTNU, ALACA VE MEYDANİYE DOKUMALARI:
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Gaziantep’te üretilen Kutnu, Alaca ve Meydaniye dokumalarında kullanılacak olan çözgü ipliklerine, dokuma öncesinde söküm, boyama, "mezekçilik" gibi işlemler uygulanır. Daha sonra bu iplikler "gücü"  tellerden geçirilip tahar işlemi yapılarak dokumaya hazır hale getirilir. Dokuma öncesinde gerçekleştirilen bu işlemler her dokuma türü (kutnu, alaca ve meydaniye) için ortak işlemlerdir. 
- Kutnu Dokuması:
Gaziantep’te dokunan kutnu kumaşları, renkli şeritlerden oluşan, atkısı pamuk, çözgüsü ipek olan, yollu (şeritli) dokumalardır. Kutnular parlak ve mat çizgilerin yan yana gelmesiyle dokunduğu gibi üzeri çiçek motifli olanları da vardır. Kutnularda ipek çizgiler tek renkte ve çoğunlukla sarı renktedir. Ancak birçok renkli çizginin yan yana gelmesiyle de dokunur ve bu yüzden de farklı adlandırılmalara neden olur. Bazılarının çizgilerinde kalınlık farklılıkları da vardır. 'Bağdat' ve 'Şam' kutnularını birbirinden ayıran özellik bu kalınlık ve renk ayırımından ileri gelir. Kutnular ayrıca 'Şehr-i kutnu' (Bağdat işi), 'Şam Kutnusu', 'Şam Bağdadisi', 'Şam Toplusu', 'Keşan Kutnusu' gibi dokundukları yere göre de adlandırılır. Kutnularda renkler çok ustalıkla kullanılır. Kırmızı, siyah, beyaz ve krem renk yanında hakim olan renk sarı renktir. Yörede üretimi ilk olarak 1900lü yılların başlarında Suriye den gelen kişiler tarafından yapılmıştır. Eskiden sadece kamçılı tezgahlarda üretilirken günümüzde daha çok jakarlı ve armürlü tezgahlarda üretimi sürmektedir. 
Kutnu dokumalarda kumaşın yüzeyinde oluşan farklı renklerde çizgisel afektler görülür. Bunlar düz, çok ince çizgili, ya da diş diş yansıyan görüntülerdir. Gaziantep yöresinde bu efektlere 'kalem', 'sızı' ve 'dişeme dokusu' da denir. 
"Kalem", kutnu dokumaların yüzeyinde görülen 70-100 arası çözgü telinin oluşturduğu farklı renklerdeki uzunlamasına yollu çizgilerin yöredeki adıdır. 
"Sızı", her kalemin başında ve sonunda yer alan ve bazayağı örgü tekniğiyle dokunan çok ince çizgisel dokuma kısımlardır. Dikkat çekmesi için bu kısımlarda genellikle siyah ve beyaz renkler kullanılır. Sızılar 3 -4 veya 5 çözgü telinden oluşmaktadır. Ve her zaman dişeme dokusu ile birlikte yer alır. 
"Dişeme", 6 atkı ve 8-12 çözgü teli arasında değişen rapor büyüklüğünde , enine rips (bezayağı örgünün çözgü veya atkı yönünde genişletilmesi ile elde edilen örgüdür. Bezayağı örgü ile dokunanlara göre daha esnektir) örgü tekniğinde sarı yada siyah renkte çözgü tellerinden oluşan ve kalem dokusu ile çiçek motifli dokuma şeritlerinin aralarında yer alan, diş diş bir görünüm yansıtan ve uzunlamasına doku efektlerine verilen addır. Ortalama 63 cm eninde 3800-4000 arası çözgü ipliğiyle dokunan kutnu kumaşların 3 çeşidi bulunmaktadır. Bunlar 'düz', 'çiçekli' ve 'bağlama batik' kutnulardır. 
Düz Kutnular: Sadece saten dokuma (atlas) tekniğiyle, 7 çerçeve kullanılan dokumalardır. Hindiye ve Kemha Kutnu türleri günümüzde dokunan düz kutnu çeşitlerindendir. Armürlü ve "kamçılı tezgah"larda dokunur. 
Çiçekli Kutnular: Saten örgü tekniğindeki zeminde dişeme ve çiçek dokusuna 'rips bağlama tekniği'nin uygulandığı , 18-19 çerçeve ile armürlü ve jakar tertibatlı kamçılı tezgahlarda dokunan kutnulardır. Bu çerçevelerden 2 adedi hem sızı hem de kenar dokumasında, 2 adedi dişeme dokumasında, 8 adedi çiçek dokumasında, 7 adedi de saten (atlas) bağlama tarzıyla oluşturulan kalem dokumasında kullanılır. Mercan , çiçekli, şahiyye, çiçekli kerasi, çiçekli-vişneli ful, çiçekli-kırmızı ful, çiçekli furş günümüzde dokunan örneklerindendir. Yalnızca kerase cinsi kutnularda çiçek için kullanılan 8 çerçeve, dişeme dokuma kısmında da kullanılır. 
Bağlama Batik Kutnular: Çözgü ipliklerinin ikat bağlama tekniği ile boyanır. Saten (atlas) dokuma tekniğinde ve çoğunlukla dişemeli olarak dokunur. Dokumada toplam 11 çerçeve kullanılır.Bu çerçevelerden 2 adedi kenar dokumasında, 7 si saten dokumasında, 2 adedi de dişeme dokumasında kullanılır. Günümüzde 'bağlamalı furş' , 'bağlamalı methap', 'vişneli darıca', 'morlu darıca', 'sarılı darıca', 'siyahlı darıca', 'zencirli bağlama', 'sarı tas' ve 'sedefli bağlama' gibi çeşitleri vardır. 
Alaca dokuması: Bezayağı örgü tekniğinde ve 6 çerçeve ile dokunur. Alacalarda, kumaş yüzeyinde oluşturulan değişik renklerdeki uzunlamasına çizgisel efektleri çözgü ipliği ile sağlanır. Kutnuların atkılarında beyaz renk kullanılırken , alacalarda lacivert ve kahverengi ile boyanmış atkı ipliği kullanılır. Alacalar nadir olarak beyaz iplikle dokunur. Bu kumaşlar düz renklerde dokunduğu gibi çözgü yönünde inceli, kalınlı çizgi efekti ile renklendirilmiş, bazen de dişeme doku çizgilerinin yer aldığı kompozisyonlarla da üretilir. Bu nedenle kutnu dokumalar kadar zengin çeşite sahip olmasalar da şu isimler altında dokunur: 'pijama çizgili', 'gümüşi lacivert çizgili', 'yeni çizgi', d'üz helaliye', 'dişli', 'üç çubuklu meştane' ve 'şalşapik'. 
Meydaniye Dokuması: Alacalardan daha fazla çeşite sahip meydaniye dokumaları alacalar gibi bezayağı örgü tekniğinde ve 6 çerçevede dokunmalarına rağmen, her iki kumaşı da birbirinden ayıran özellik meydaniyelerin türüne göre çözgü yönünde 56-68 arası değişen sıklıkta daha yoğun iplik kullanılması ve alacalardan daha farklı kompozisyonlarda, çözgü yönünde yollu ve çizgili oluşudur. Yörede renk ve çizgilerine göre adlandırılmış meydaniye türleri: 'ince kalem', 'kırmızı ince kalem', 'şalşapik', 'mor osmaniye', 'pijama çizgili', 'kürdiye rahvancı', 'bağlamalı meydaniye' ve 'ince kalem lacivert' tir. 
Kızılcabölük Dokumaları: 
Kızılcabölük, Ege Bölgesi'nde Denizli ilinin en eski dokuma merkezlerinden biridir. II. ve III. yüzyıllardan beri Babadağ eteklerinden başlayıp Pamukkale, Goncah ve Honaz çevresini içine alan ve Antik Donemde Lycos Vadisi olarak adlandırılan bölgede dokumacılığın yaygın şekilde yapıldığı bilinmektedir. Lycos Vadisi'nde yapılan kazıların sonuçlan, dokuma geleneğinin oldukça eski olan geçmişini destekler niteliktedir. Önceleri yün, daha sonra ipek ve günümüzde daha çok pamuk hammaddesiyle üretim yapılan bölgede, geleneksel el dokuma tezgahlarıyla yapılan üretim azalsa da devam etmektedir. Kızılcabölük'te üretilen en yaygın motiflerden biri 'mekik gel-gitti' yani devamsız atkılı eşkenar dörtgene benzer motiftir. Kızılcabölük'te el tezgahlanndaki hareket sayısını belirtmek için 'ayak' terimi kullanılmaktadır. 2-3-4-5 ayaktan sonra dokuma sistemi 6-8-10-12 ayak olmak üzere çift sayılarla oluşmaktadır. Geçmişte 3 ayaklı el tezgah sisteminde, çözgü yönünde renkli çizgili bir desen içeren 'Kızılcabölük boncuklusu' adlı desen üretilmiştir. 5 ayak el tezgah sisteminde dokunan 'Kızılcabölük tırnaklısı', Kızılcabölük boncuklusuna benzer bir desene sahiptir. 6 ayakla yapılan çeşitli desenlere ise 'sığır sidiği', 'çam ağacı' ve 'fincan altı' adı verilmiştir. 8 ayakla, siyah cözgûler içinde 2 cm. aralıklarla 1 adet beyaz çözgünûn yerleştirildiği, atkıdan beyaz ipliğin kullanılarak eşkenar dörtgen desenlerin oluşturulduğu "vişe" adlı desenli kumaş dokunmaktadır. 10-12 ayakla dokunan desenler, 50 çeşit civarındadır ve bu desenler dokuyucunun becerisi ve zevkine göre, çeşitli şekillerde üretilebilecek desenlerdir. Daha yoğun süsleme içerdiğinden dolayı bu desen grubuna 'greplingiller' adı verilmiştir. Pamuk ipliğiyle dokunan kumaş türleri yanında, yün ipliğiyle üretilen aba ve biraz daha ince bir kumaş olan çuhanın da Kızılcabölük te el tezgahlarında dokunan kumaşlar arasında olduğu belirtilmiştir. Yörenin dokuma kumaş örnekleri Kızılcabölük Tekstil Müzesi'ndedir. 
Makrama: 
Güneydoğu Anadolu’da ‘mahrame’ (büyük örtü), Ege yöresinde ise, ‘makrama’dır. Bu örtü kullanıldığı yere göre 'şerbet makraması', 'yemek makraması' gibi çeşitli isimler alır. Genel görüntüsü dikdörtgen şeklindedir. 16.yy.da 40x50 cm olan bu örtüler daha sonraki yüzyıllarda büyümüş 90x150 cm. kadar olmuştur. 90x250 cm. boyutlu yemek makramalarına ise 'dolama' adı verilir. Dolamanın özelliği yer sinisi çevresinde oturanların önlerinde dolaşmasıdır. Makramalar, ince keten ile pamuklu kumaşlardan dokunurlar. Her iki ucunda 15-25 hatta 40 cm. kadar işlenmiş bir kısım bulunur. Genelde çok renkli çiçek, kıvrık dal, meyve, yaprak gibi motifler kullanılır. Son yüzyıllarda peyzaj, çeşitli armalar, evler, eski yazılar ve müzik aletleri de yer almıştır. Tekniklere gelince, özellikle hesap işinin, muşabbak, pesend, sarma, susma, cıvan kaşı çeşitleridir. Genelde uçlar tığ oyalıdır. 18.yy. sonlarında ve 19.yy.da makramaların işlevleri değişmiş ve başörtüsü şekline dönüşmüştür. 
Peşkir:
Geçmişte, ince keten ve pamuklu ipliklerden dokunan peşkirler, dikdörtgen biçiminde, kullanım yerlerine göre değişik ölçülerde işlemeli bir dokuma çeşididir. Yüz ve el kurulamaya yarayan peşkirler yağlık ve makramalar ile renk, teknik ve kompozisyon bakımından benzerlik göstermektedirler. İşlemelerinde çok renkli çiçek, kıvrık dal, meyve, yaprak gibi motifler kullanılan peşkirler Türk adet, gelenek ve örflerinin bir simgesi niteliğindedir. Peşkirler Türk hamam geleneğinden kalan güzel bir mirastır. Kumaş genellikle su emmeye elverişli türdendir. Havlu yerine kullanıldığından bu dokumalara bazı yörelerde "Yüz Bezi" denildiği de tespit edilmiştir. İşleme tekniği olarak düz pesend, verev pesend, düz sarma, verev sarma, balık sırtı, gözeme ve cıvan kaşı kullanılır. Kendi ipinden iki kısa kenarında saçak bulunan dokumalar keten, ipek veya pamuktan yapılmaktadır.
Pomak El Dokumaları: 
Bulgaristan’dan göçerek Çanakkale ilinin Biga ilçesi dağlık kesimlerine yerleşen Pomak Türkleri göçleri sırasında kültür, dil, gelenek ve dokumacılık gibi el sanatlarını yerleştikleri bölgelerde yaşatmışlardır. Genellikle sentetik ipliklerle ve bezayağı tekniğinde, canlı renklerde ve çizgili-kareli desenlerde üretilen Pomak el dokumaları çeşitli kullanım alanlarında değerlendirilmektedir. İki "gücü" ve iki ayaklı kamçısız tezgah kullanıldığından sadecebezayağı tipinde dokumalar elde edilmekte; üretilen dokumalar daha çok yaygı, giysi ve çeşitli yerlerde süsleyici unsur olarak örtü niteliğinde değerlendirilmektedir. Kullanım yerine uygun ölçülerde üretilen dokumalar, çoğunlukla kırmızı, pembe gibi canlı renklerle, yatay-dikey çizgili ve ekose desenli olarak üretilmektedirler. 
Pomaklar’ın özellikle elbiselik kumaşlar, çeşitli örtü ve yer yaygılarında yün ve yapağı kullandıkları dikkat çekmektedir. Yün tarandıktan sonra eğirme işleminde 'öreke’den yararlanılmakta ve bu araca 'furka' adı verilmektedir. Pomak köylerinde pamuk, bugün çözgü ipliği olarak kullanıldığı gibi bazı dokumaların özelliğine göre atkı ipliği olarak da uygulanmaktadır. Yörede pamuk veya yün çözgü üzerine keçi kılı ile yapılan dokumalar sıcak tutması yüzünden genellikle kepenek ve yer yaygısı olarak kullanılmaktadır. Yün ile aba türü kumaşlarda elde edilmekte, siyaha boyanarak giysilerde; kaba yünlüler ise yaygı olarak değerlendirilmektedir. 
Son yıllarda sentetik ipliklerle elde edilen dokumalar giysi, örtü, yaygı vb olarak değerlendirilmektedir. Bu dokumaların bazılarında -özelliği gereği- pamuk ipliğinin, çözgüolarak veya renkli atkı sıralarında bölümler halinde kullanıldığı görülmektedir. Yün dokumalar ise günümüzde sipariş veya ihtiyaca göre yapılmaktadır. Desenli veya desensiz olarak üretilen Pomak el dokumalarının desenli çeşitleri dikey çizgili, yatay çizgili veya bu çizgilerin kesişmesinden oluşan üçgen, dörtgen vb. geometrik desenler olmak üzere üç grupta incelenebilir. - Boyuna çizgili desenler aynı genişlikte ki dikey çizgilerin belli aralıklarla yanyana sıralanmasından oluşan desenler olabildiği gibi; farklı genişlikteki dikey çizgilerin belli aralıklarla yanyana sıralanmasından oluşabilmektedir. - Yatay çizgili desenler de aynı veya farklı genişlikteki yatay çizgilerin belli aralıklarla üst üste sıralanmasıyla elde edilir. - Kumaş üzerinde gerek dikey, gerekse yatay çizgilerin yer aldığı dokumalar, genellikle seccade, cacala, yolluk, başörtüsü (karpa), entari ve elbiselik kumaşlarda kullanılmaktadır. 
Pomak dokumalarında ekose desenler, belirli bir düzende hazırlanan renkli atkı iplikleri üzerine yine belli renk düzeni içinde çözgü ipliklerinin sıralanmasıyla oluşturulmaktadır. Çözgüde karışık atkıda ise basit renk düzenlemesi yapılarak bir çok değişik görünüm elde edilebilir. Ekose desenli kumaşlar genellikle yer yaygısı, yastık, sofra bezi, heybe, önlük, yatak ve yüklük örtüsü gibi yerlerde kullanılmaktadır. Pomak el dokumalarının enleri, en çok 100 cm. olmakla beraber daha çok 40-75 cm genişliğinde dokumalar yapılmaktadır. Dokumaların boyları ise istenilen ürünün kullanım yeri ve özelliğine göre değişebilmektedir. Yatak örtüsü gibi geniş yüzeyler, yan yana getirilen aynı uzunluktaki dokumaların elde ve özenle dikilmesiyle oluşturulmaktadır. Pastel renklere rastlanmayan Pomak el dokumalarının gerek çözgü iplikleri, gerek atkı sıralarında oldukça çok sayıda canlı renk kullanılır. En ağırlıklı renk pembe ve kırmızıdır. Bunların dışında mor, mavi, yeşil, sarı, bordo, kahverengi, siyah, beyaz ve lacivert gibi renkler de kullanılır. Bazı dokuma örneklerinde simli iplikler görülür. Pomak el dokumaları bugün ne yazık ki üretimin uzun, zor ve pahalı olması, yeni ve modern alanlara yönelinmesiyle, kullanım alanlarının ve talebin azalması gibi nedenlerden dolayı eskisi kadar çok üretilmemekte ve yok olma aşamasına gelmektedir. 
ÜZÜMLÜ DOKUMALARI:
Üzümlü dokumaları yörede (Muğla ili Fethiye İlçesi Üzümlü Bucağı), ‘düven’ denilen kamçılı tezgahlarda üretilir. Bu tezgahlarda mekiğin kamçı sistemi ile atılması dokumaya hız kazandır. Dokumalarda pamuk ipliği ve koyun yünü kullanılır. Çoğunlukla atkı ve çözgülerinde pamuk ipliği kullanılan bu dokumaların eni 65-70 cm dir. Üzümlü dokumaları beş çeşit olarak bilinir. Bunlar ‘dastar’, ‘kanat’, ‘gömlek’, ‘mendil’ ve ‘ipek’ tir. 
Dastar Dokuması: Üzümlü yöresinin en ünlü dokumasıdır. Yün ipliği ile dokunmuş zemin üzerine pamuk ipliği ile motifler yapılır. Bu dokumanın çok kullanılmasının başlıca sebebi, yazın serin kışın sıcak tutmasıdır. Dokuma 1,5 m ile 10 m arasında değişik uzunluklarda ve 65 cm eninde dokunur. Gömleklik, elbiselik, baş örtüsü, son yıllarda perde ve dekoratif amaçlı örtü olarak kullanılır. 
Kanat Dokuması: Pamuk ipliği ile dokunmuş zemin üzerine pamuk ipliği ile yapılmış motiflerden oluşan, eni 65-80 cm, boyu150-200 cm olan kenarları oyalı, dekoratif amaçlı kullanıma yönelik Üzümlü dokumasıdır. 
Gömlek Dokuması: Giyim amaçlı üretilir, yörede göyneklik denilen bu dokumalar koyun yünü, pamuk ve ipek iplik ile çizgili olarak dokunur. Pamuk ile yün arasında kullanılan ipek iplik kısımlar dokumaya parlaklık kazandırır. Mendil Dokuması, Yün ipliği ve pamuk ipliği ile dokunmakta, iki farklı renkte atkı ve çözgü yönünde değişik kalınlıklarda çizgiler oluşturulur. Eni yaklaşık 75-80 cm dir. Eskiden çeyizlik mendil olarak dokunurken günümüzde en yaygın kullanımı yatak örtüsü, perde, minder ve sofra örtüsüdür. 
İpek Dokuması: Elde çekilmiş ham ipekle dokunur, ipek doğal haliyle dokunduktan sonra kaynatılarak sertliği giderilmekte ve yumuşak parlak bir kumaş elde edilmektedir. Bu kaynatmanın ipeğin doğal rengine bir zararı yoktur. İpek dokuması gömlek, bluz, elbise ve baş örtüsü olarak üretilirmiş ancak günümüzde bu dokuma artık yapılmamaktadır. 
YEŞİLYURT DOKUMASI
Ege bölgesinde Muğla iline bağlı Yeşilyurt kasabasında üretilmekte olan Yeşilyurt dokumasının geçmişinin yaklaşık 350 yıl öncesine dayandığı söylenir. Ancak dokumacılık bölgede yerini bağ ve bahçeciliğe bırakmış, önemini koruyamamıştır. 1960 lı yıllarda devlet 30 adet kamçılı tezgahı halka dağıtmış ve bir süre dokumacılık yoğun şekilde yörede yapılmıştır. Devlet tütüncülüğü teşvik ettiği dönemde de yöre halkı tütüncülüğe yönelmiş ve dokumacılığın yerini tütüncülük almıştır. 1990 lı yıllarda ekonomik yaşamı yeniden canlandırmak, özellikle kadınlara gelir getirici bir uğraş olması amacıyla yeniden dokumacılığa başlanmış ve atölyeler kurulmuştur. 
Yeşilyurt dokumalarında, ham ipek iplik ve daha çok pamuk iplik kullanılır. Dokumada iki tip tezgah kullanılır biri tamamen ahşaptan kalın ipliklerle 60 cm eninde dokuna kumaşların üretildiği yüksek tezgahtır. Bir diğeri ahşap ancak tarağı demir ve gücüleri tel olan 90 cm eninde dokuma yapılan kamçılı tezgahtır. Yeşilyurt’ta daha çok çizgili (yollu) yada kareli dokumalar üretilir. Bezayağı tekniğinde, geleneksel renk ve desen örnekleriyle altı çeşit dokuma yapılır. Bunlar ‘helali’, ‘alyanak’, ‘peştamal’, ‘bürümcük’, çarşaf’ ve ’yatak örtüsü’dür. 
-Helali Dokuması, gücüsünde ham ipek iplik, dokuma çizgilerinde de atkısında tamamen pamuk ipliği ile üretilir. Daha çok erkek iç giyiminde kullanılır. 
-Alyanak dokuması, eskiden kırmızı-beyaz kareli olarak, erkek gömlek ve kuşaklarında kullanılmak amacıyla üretilmiştir. 
-Peştamal dokuması, 60 cm eninde dokunmakta ve baş örtüsü olarak kullanılmaktadır. 
-Bürümcük dokuması, atkı ve çözgüsünde çok bükümlü ham ipek kullanılan dokumadır. İplikleri boyanmadan dokunan bu kumaşlarda bükümlü iplik kullanıldığı için kıvrımlı bir görünümü vardır. 
-Çarşaf dokuması, pamuklu iplikle boyuna çizgili olarak dokunur. Günümüzde baş örtüsü ve gömlek olarak kullanılır. 
-Yatak örtüsü dokuması, 60cm enindeki kumaşlar yan yana getirilerek dikilir ve yatak örtüsü haline getirilir çözgüsünde pamuk, atkısında ise pamuk ve bazen yün ipliği kullanılmıştır. 
ŞAL-ŞAPİK
Şal-şapik, genişçe bir pantolon, yelek ve iç yelekten oluşan, sadece Şırnak yöresine ait olan bir erkek giysisidir. Ancak son zamanlarda bu kumaşı yöre kadınları da bu kumaşı kendi giysilerinde kullanmaya başlamışlardır. Şırnak el sanatlarında olan Şal-şapik kumaşı dokuma sanatı, çok eski tarihlerden beri yöredeki evlerde bulunan el yapımı tezgahlarda dokunarak günümüze kadar gelmiştir. Bu kumaş, çok üretildiği dönemlerde halkın günlük olarak giyilen kıyafetleriydi. Ancak, kumaşın giderek daha az üretilmesi sebebiyle, sadece düğünlerde bayramlarda ve diğer özel günlerde giyilmektedir. Şal-şapik kumaşı Şırnak merkez, idil, Silopi, Uludere ilçeleri ve çevre köylerinde dokunmaktayken zaman içerisinde göç ve ekonomik gibi sebeplerden dolayı Şımak ilinin en eski ve bölgede eşi bulunmayan en önemli tek kültürel mirası olan şal-şapik kumaş dokumacılığı sanatının hızla bölgede yok olmağa yüz tutmuştur. Avrupa Birliğinin GAP Bölgesinde Kültürel Mirası Geliştirme Projesi kapsamında yöreye ait ve otantik değere sahip bu sanatın yok olmaması için çalışma başlatılmış, Şal-şapik dokuma sanatı bilen ustalar tespit edilmiştir ve bu kumaş yeniden üretilmeye başlanmıştır, Kumaş el tezgahlarında, tittik keçisinden elde edilen iplerle dokunur. Kumaşın renklendirilmesinde kökboyaları kullanılmaktadır. Kumaş ipi, yıkanıp kuruduktan sonra tiftik tarakları ile homojen bir hale getirilir. Tiftik yumak haline getirilerek yörede teşi denilen (Kirman) saplı topaçlarla yöre kadınları tarafından ince ip haline getirilir. Bu ipler kollu dolaplara sarılır. Hazırlanan ipler 12-13 metre uzunluğunda yerden bir metre yüksekte serilerek STE denilen sistem yapılır. Serilmiş iplere yine bitkisel bir fırça ile Sterhik denilen bitkisel bir yapıştırıcı sürülür. Bu Işlem tamamlandıktan sonra el tezgahlarda dokunmaya başlar. Yaygın olarak kullanılan bazıları renk, bazılarıysa motifin ismiyle anılan kumaşların 10-15 çeşidi bulunmaktadır. 
En beğenilen motifler;
Se Mekük, (üç mekik motifi) Şımaği, (motif) Gevra Dirali, (motif) Meydaniye, (motif) Kığme, (renk- mor ve koyu mavi karışımı) Binefşi (renk- kırmızı ve koyu mavi karışımı) Penc Mekük (beş mekik motifi) Bekir Begi, (motif) Kığme Çıkıni, (motif) Pişbes, (renk- koyu kahve) Arafi, (renk- gök mavisi) 
Şal-şapik sadece yöresel giysi olarak kullanılmamakta, pantolon, ceket, kravat, tayyör, etek, çeşitli perdeler, fiskos takımları yapımında kullanılmaktadır.